31 Aralık 2008 Çarşamba
yeni yılımız kutlu olsun
Bir yıl daha geçti acı tatlı denirya bizim 2008 bol acılı oldu... Ama herşeye alışır olduk değilmi... Yapraklar mı dökülmedi, ayrılıklarmı olmadı ne isterseniz vardı... arada güzelliklerde yaşadık tabii ama benim dileğim 2009 az acılı ,bol tatlılı olsun , savaşların olmadığı yıllar dilemek istemiyorum artık hepimiz aynı havayı soluyoruz da neden bukadar öfke, bukadar kin, insan olduğumuzu unutmayalım diliyorum .... hepinize iyi seneler
29 Aralık 2008 Pazartesi
kar yağıyor
27 Aralık 2008 Cumartesi
doğum günün kutlu olsun Mıstık
22 Aralık 2008 Pazartesi
zeytin topladım





21 Aralık 2008 Pazar
Mertim onsekizinde artık....
15 Aralık 2008 Pazartesi
öyle bir yazı
İnsanları olduğu gibi kabul etmek lazım denirya, ben bunu bir türlü uygulayamayanlardanım ,önce kendimi bilmeliyim değilmi? aklıma takılıp kalıyor nedense yapılan bir aykırı davranış, bir bakış sonra üstünde uzun uzun düşünüp kararlar veriyorum öylemi demek istedi, böylemi demek istedi diye böyle bir huyum var işte. Önce çok kucaklıyorum sonra ufak bir hatada yada ne bileyim bana ters bir davranışta buzzzzzz oluyorum, birşeyi değiştirmem lazım ama neyi. Beklentilimiyim? değilim derim hep ama galiba bu konuda bir yanlışım var evet evet beklentiliyim bunu çözmem lazım.. Sonuçta hepimiz insanız ve ilişkiler içindeyiz, bu yaşa geldim hala daha nasıl davranmalı şimdi buna dediğim öyle çok insanla karşılaşıyorumki acaba sadece benmi bu durumdayım yoksa benim gibi düşünenler varmı? Hayat şartları hepimizi zaman zaman karamsar yapıyor tabiki, bunuda dışarıya olumsuz yansıtıyorda olabiliriz. Eşim böyle durumlarda hiç yorum yapmaz kendi haline bırakır olayı bense tam tersine neden öyle yaptı, neden böyle yaptı diye kendimi yer bitiririm. Umursamaz olamıyorum buda benim bir tarafım işte napacaksın. Seviyorum insanları hemde çok ama çokta çabuk kırılıyorum işte. Bunları nedenmi yazdım hiç sadece içimden yazmak geldi. Kendi hallerimi tesbit etmek için belkide.
14 Aralık 2008 Pazar
kızıllık
8 Aralık 2008 Pazartesi
iyi bayramlar
Kurban Bayramınız mübarek olsun.. Çocuklarım geldi evde bir bayram havası esiyorki sormayın.. Yaptığım bütün tatlılar, börekler, sarmalar beğenildi ..))) Çok yemelerine izin vermiyorum gelenim gidenim olur onlarada ikram edeceğim değilmi ama..)) Annecimde benim kızım durumunda şimdi, oda giyindi kuşandı hanım hanım oturuyor...)) resimlerini çekti Mehmet, poz üstüne poz.. çocuklar babaannelerine gittiler bende o arada yazıvereyim dedim.. Ne güzel bayrama erdik sağlıkla, sıhhatle; daha nicelerini görelim inşallah hepbirlikte....
4 Aralık 2008 Perşembe
Bayram geliyor
Bayram temizliği yapıyorum iki gündür, bugün akşamüzeri nihayet bitti. Ev işini çok seviyorum ama böyle yoğun çalışınca yorgunluk oluyor. Çocuklarım gelecekler bayramda, yarından itibarende yiyecek işlerine bakacağım. Evimiz şenlenecek çok özledim ikisinide. Özel sipariş henüz vermediler, bekliyorum yani ))) sürprizimde olacak canlarıma...yeni bir tatlı öğrendim bakim onu deneyeceğim beğenilirse yazarım burayada... Bayramların en güzel tarafı bu bence birlikte olmak.. Anacımda geliyor çocuklarla, anlayacağınız telaşım çok....
2 Aralık 2008 Salı
gurur verici

Galatasaray Tekerlekli Sandalye Basketbol Takımı, uluslararası alanda büyük bir başarıya imza atarak Kıtalararası Şampiyona’da birinci oldu. Bu yıl Avrupa Şampiyonu olarak Şampiyona'ya Avrupa'yı temsilen katılma hakkını kazanan Galatasaray, Japonya'daki oyunlarda da tüm maçlarını kazandı ve namağlup şampiyon oldu.
Başarmak budur işte. Engelli olmak onları engellememiş. Ülkemizin ismini dünyaya bir şampiyonlukla duyurdukları için bir Fenerbahçeli olarak onlara teşekkür ediyorum... 3 aralık dünya engelliler gününde ne kadar anlamlı bu başarı öyle değilmi...
antika bunlar


Gelin eldiveni olarak örülmüş...Biz kıyamadık kullanmaya... Zaten minik elli biri gerek..)) Annecime yaptı herhalde anneannem onun elleri pek minik ve zariftir... Benim ellerimi görseydi banada yapardı herhalde şöyle kocaman kocaman..)) Annemde kıyamamış kullanmaya... Hatıra olarak saklıyoruz ama örnekte olabilir yapmak isteyen olursa...
patik

Her renkten güzel oluyor.. Biraz oyalıyor yapımı ama o artık bu işin ustası oldu seri üretim yapıyor... Alt taban, üst kısım ve yanlar ayrı ayrı örülüyor... bunları bana yapmış...ellerine sağlık çok teşekkürler buradan..))) e gelin kaynana toprağından olur derler dimi...
dün gece

Dün gece çektim bu resmi, müthiş bir doğa olayı 100 yılda bir denk geliyormuş venüs ile ay böyle.. harika bir görüntüydü saat 17.00 gibi oluştu 19.30 gibi sona erdi. Yüzyıl sonra tekrar görüşmek üzere diye vedalaştım biliyormusunuz..))) Şanlı bayrağımız gökyüzündeydi akşam... onu izlemek büyük zevkti...
1 Aralık 2008 Pazartesi
çocuk sabiha

Galiba resim çekiliyoruz diye uslu uslu oturuyoruz. Beş çocuk hemde sandalye üstünde mum gibi otururmu başka türlü.. Ortadaki beyazlı ben..)) ne masum duruyorum dimi.. saçlarımda azıcık uzunmuş annem örermiş iki yanıma... vede tombik .. o zamana gidip kendimi izlemek isterdim neler yapıyordum acaba.. şimdi çocuklar çok şanslı doğduklarından itibaren video kayıtları oluşturuluyor.. Bizim kuşağın bir kaç resmi olurdu işte denk gelirse.. sol baştaki siyahlıda büyük kardeşim Suat..ne kadar zorlandı annemiz kimbilir bizi büyütürken...
27 Kasım 2008 Perşembe
ben çocukken

Karanlık bir resim ... ben bir yaşındaymışım burada... çok seviyorum bu resmimi çünkü daha öncesinden hiç resim yok..))) tombikmişim galiba.. 10 aylıkta yürüdün der annem...lamba kadardın yürüyordun der... herşeye erken başlamışım anlaşılan... dört aylık dişim çıkmış.. 10 aylık yürümüşüm... 19 da evlendim 20 de anne oldum.. yani anlayacağınız çabuk çabuk halletmişim herşeyi... artık yavaş gitsin hayat istiyorum biliyormusunuz? hiç acelem yok yani..))))
Kavuşma
Dün normal geçen günün ardından akşam saatlerinde tesadüfen güzel bir haber aldık. Uzun zamandır ailesinden mecburi bir ayrılık yaşayan arkadaşımızın (kardeşimizin)sevdikleriyle yaşadığı kavuşma sahnesini sanki bir film izler gibi,rüya gibi, hayal gibi seyredeceğimizi hiç düşünmemiştim. Çocukları, eşi, annesi, babası, kardeşleri nasıl heyecanla beklediler yoldan gelmesini, ağlamanın gülmekle karıştığı o sarılma sahneleri bütün gece uykumda bile benimle birlikte oldular. Çocuklarına, eşine, annesine, babasına, kardeşlerine bir anda sarılmak istiyordu sanki canım yaa... Allah bir daha yaşatmasın böyle ayrılık ama şu bir gerçekki herşeyin bir ucu, bir sonu oluyor önemli olan sağlıkla geçirebilmek bu zor süreçleri. Ailenin ne kadar önemli olduğunu bir kez daha yaşadım akşam, bu sımsıkı olmanın mimarı tabiki anne ve baba, şunuda gördümkü yaş kaç olursa olsun onların yüreği sadece çocukları için atıyor. Canım arkadaşım ne kadar şanslısın öyle bir anneye babaya sahip olmakla, ne kadar şanslısın öyle kardeşlere sahip olmakla, ne kadar şanslısın o eşe, çocuklara sahip olmakla.... Hoşgeldin ....
25 Kasım 2008 Salı
çocuk sabiha

İlk okuldayım sanırım birinci sınıf Suat üçte olmalı aramız ondokuz aydır Suat'le annem ikiz gibi büyüdünüz der.. Sürekli birlikte oynardık o yüzden ben erkek oyunlarını daha çok bilirim onun sayesinde... Murat galiba iki yaşında yada üç, elinde ne tutar bilmem sımsıkı ama biz birbirimizi sımsıkı tutamadık keşke bu resimde kalsaydık öylece, bizi dağıtan fırtına ne zaman diner bilmem ama ben şunu çok iyi biliyorumki bu fırtınanın önünde yıkılmamak için durmaktan çok ama çok yoruldum... Annecim yakalarımızı manşetlerimizi kolalamış misler gibi çıkarmış bizi bayrama sağ olsun... O günler çok güzeldi ...23 nisan bayramıymış resmin arkasına yazmış annem sonradan gördüm sene 1969
nostalji

24 Kasım 2008 Pazartesi
Küçükkuyu kamp


23 Kasım 2008 Pazar
Öğretmenler günü

Başta canım eşim olmak üzere tüm Öğretmenlerin günü kutlu olsun...
Öğretmenler günü,elbette Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk'ün başöğretmen olarak kabul edilişinin yıldönümü olduğu için ve gerçekten bir toplumda öğretmenlerin önemli bir yeri olması gerektiği için önemlidir.
Öğretmenler günü,elbette Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk'ün başöğretmen olarak kabul edilişinin yıldönümü olduğu için ve gerçekten bir toplumda öğretmenlerin önemli bir yeri olması gerektiği için önemlidir.
İlkokul sıralarındayken,belki de en büyük hayalimizdi öğretmen olmak.Sevgi dolu sesi,bilgiye aç küçük beyinlerimizi doldururken,öğretmenimize hayran hayran bakar ve onun gibi iyi bir insan olmak ta isterdik.
Yazı yazmayı,okumayı,kitapların en iyi dostumuz olduğunu,araştırmanın,doğayı korumanın faydalarını onlardan öğrendik.
Ütülü mendil alışkanlığımız,özellikle pazar günü kestiğimiz tırnaklarımız ,öğretmenlerimizin bize verdiği alışkanlık değil midir?
Sanata ve sanatçıya dost olmayı,tarihi ve kültürel değerlerimize sahip çıkmayı da onlardan öğrendik.
Öğretmene gereken değerin maddi ve manevi olarak verileceği daha güzel günler görmek umuduyla....
Sanata ve sanatçıya dost olmayı,tarihi ve kültürel değerlerimize sahip çıkmayı da onlardan öğrendik.
Öğretmene gereken değerin maddi ve manevi olarak verileceği daha güzel günler görmek umuduyla....
22 Kasım 2008 Cumartesi
YE-DOY

telefonu...416 7840

Tabi resimlemeden olmuyor...Gördüğünüz gibi tepeleme dolu tabak... bol kepçe yani... bir tabak mantı yetiyor karın doyurmaya... ellerine sağlık canım arkadaşım bol müşteriler dilerim buradan...
Zeynep bebek

21 Kasım 2008 Cuma
güzel bir akşam


Anlayacağınız herbişi vardı akşam...güzeldi herşey çok güzeldi..
20 Kasım 2008 Perşembe
ayva reçeli

18 Kasım 2008 Salı
Necdet Mahfi Ayral

Sene 1980 Çanakkale araba vapurundayız İstanbul'a Ünv.sınavlarına gidiyoruz arkadaşlarla... aa birde baktıkki arabalıda Necdet Mahfi Ayral ve Zafer Önen , tabi bizde fotoğraf makinası yok, sadece sohbet etmek için etraflarını sardık çok hoşlarına gitmişti ve Necdet bey kendi makinası ile bizleri fotoğrafladı hepimizin adreslerini aldı, inanmıyacaksınız ama bu resimleri bize postaladı... Şimdi rahmetli oldu kendisi nur içinde yatsın... İkiside çok değerli oyunculardır bilmeyenlere söyleyim. Zafer Önen'ninde bugün milliyette bir haberini okudum 87 yaşındaymış gayet sağlıklı görünüyor, Allah uzun ve sağlıklı ömür versin. Haberi okuyunca bu resmi paylaşmak istedim... Resimdeki arkadaşlarımada selam olsun herbiri başka yerlerde şimdi...Ben hangisimiyim Zafer Önen ve Mahfi Ayralın arasından görünen kafa benim..)))
17 Kasım 2008 Pazartesi
kabak çiçeği
14 Kasım 2008 Cuma
üç nesil
minik oğlum
13 Kasım 2008 Perşembe
Mahalli
Dün gittiğim bir ziyarette duyduğum (şiirmi desem tekerlememi ) çok hoşuma giden satırları sizle paylaşmak istedim.... Emetula teyzenin söylediği, Fatma Çandarlı'dan kaydettiğim ...beğenecekmisiniz bakalım..
ÖMÜR DEDİĞİN
Onbeşinde revansın revanbalsın,
Yirmilerinde revansın akarsın,
Otuzunda herderde katlanırsın,
Kırkında sızı iner dizine,
Ellilerde perde iner gözüne,
Altmışında kimse bakmaz yüzüne,
Yetmişinde koy çuvala vur duvara patlasın arkadaş..
ÖMÜR DEDİĞİN
Onbeşinde revansın revanbalsın,
Yirmilerinde revansın akarsın,
Otuzunda herderde katlanırsın,
Kırkında sızı iner dizine,
Ellilerde perde iner gözüne,
Altmışında kimse bakmaz yüzüne,
Yetmişinde koy çuvala vur duvara patlasın arkadaş..
eskilerden

Annesi, babası, amcası,yengesi, amca çocukları ve babaannesi (ortada oturan başında siyah örtülü hanım) birde yakın akrabaları , Amcası doktormuş annemin . Nur içinde yatsınlar hepsi , sanırım resimde şu anda yaşayan tek kişi annecim..Allah uzun ömür versin sana... Onları tanımayı ne kadar çok isterdim... Hele anneannemi.. çok marifetli bir hanımmış... Babaannede çok asil bir aileden geliyor ondan kalan bir sürü antika eşya bana kadar ulaştı...onlara gözüm gibi bakıyorum...


Annem babası ile... Sanırım sene 1940 olmalı.. Dedem minik kızının elini ne kadar nazikçe tutmuş... hiç bırakmak istemezdi herhalde... zor yıllarmış o zaman ikinci dünya savaşı, yokluk yılları ama annem beni prensesler gibi büyüttüler diye anlatır hep... belkide erkenden bırakıp gideceği malum olmuşmudur diyorum kendi kendime... Halil Suat Eroğul ismi... çok asil gelir bana ... Ezinenin eski belediye reislerinden dedem... arkada görünen yerde onun dükkanıymış... Şimdiki marketler gibiydi der annem...
Benim anneannem ve dedem .. Düğün resimleri ikiside çok güzellermiş biz tanıma şansına eremedik herikisinide.. dedemiz, annem 13 yaşındayken hayata veda etmiş nurlar içinde yatsın.. Anneannem de benim büyük kardeşim doğmadan dört gün önce gitmiş dedemin yanına..ismi bana kalmış.. bu güzel insanların eminim bize yansıtacak çok güzel şeyleri vardı..yine eminimki onlarda bizi görmek isterlerdi...bir evde büyüklerin olmasının yada ne bileyim yakında olup torunlarıyla ilgilenmesinin ne demek olduğunu ben evlenince anladım, çocuklarım olunca annemin yada eşimin annesinin babasının yaklaşımlarını görünce keşke bizde böyle ortamda büyüseydik dedim defalarca.. Evden azarı işitince kaçıp arkasına saklanacak bir nine yada dede olmalı insanın yaşamında değilmi.. Annem tek evlat birde üstelik.. Ama kader işte.. Annecim erkenden onları kaybetmiş ne acı... Allah rahmet eylesin ikisinede...
Fazla duygusal oldu galiba bugün, ne zamandır bu resimleri koymayı planlıyordum bloğuma fotoğraftan çektiğim için parlak çıkıyordu resimler sonra flaşını çalıştırmadan çekince daha iyi oldu. Bir dolu resim var elimde bunlara benzeyen zamanla onlarıda yayınlayacağım. Çocukluğumdan beri elime alıp saatlerce bakardım bu resimlere, hayaller kurardım dedemle ve anneannemle ilgili hiçmi görmeyeceğiz onları diye düşünürdüm... işte böyle...

Fazla duygusal oldu galiba bugün, ne zamandır bu resimleri koymayı planlıyordum bloğuma fotoğraftan çektiğim için parlak çıkıyordu resimler sonra flaşını çalıştırmadan çekince daha iyi oldu. Bir dolu resim var elimde bunlara benzeyen zamanla onlarıda yayınlayacağım. Çocukluğumdan beri elime alıp saatlerce bakardım bu resimlere, hayaller kurardım dedemle ve anneannemle ilgili hiçmi görmeyeceğiz onları diye düşünürdüm... işte böyle...
11 Kasım 2008 Salı
düğün

Cumartesi akşamı Balıkesirde düğündeydik, arkadaşlarımızın oğlu evlendi Allah mesut etsin... Çağrı ile Işıl bu gelinle damat çok yakışıyorlar birbirlerine değilmi ? oğlumuz denizci kılıçların altından geçmeden az önce ben çekiverdim bu resmi. Çok güzel bir düğün oldu biz gençlerden daha çok eğlendik galiba..))) Bir taraftan Allah bizede göstersin bu mürvetleri diye dua ettik bir yandan oynadık... Bir yastıkta kocasınlar derim....
10 Kasım 2008 Pazartesi

Bir zamanlar gelir, beni unutmak veya unutturmak isteyen gayretler belirebilir. Fikirlerini inkâr edenler ve beni yerenler çıkabilir. Hatta bunlar, benim yakın bildiğim ve inandıklarım arasından bile olabilir. Fakat, ektiğimiz tohumlar o kadar özlü ve kuvvetlidirler ki bu fikirler, Hint'ten, Mısır'dan döner dolaşır gene gelir, verimli neticeleri kalpleri doldurur. Beni görmek demek, mutlaka yüzümü görmek değildir. Benim fikirlerimi, benim duygularımı anlıyorsanız ve hissediyorsanız bu kâfidir. İki Mustafa Kemal vardır: Biri ben, et ve kemik, geçici Mustafa Kemal... İkinci Mustafa Kemal, onu "ben" kelimesiyle ifade edemem; o, ben değil, bizdir! O, memleketin her köşesinde yeni fikir, yeni hayat ve büyük ülkü için uğraşan aydın ve savaşçı bir topluluktur. Ben, onların rüyasını temsil ediyorum. Benim teşebbüslerim, onların özlemini çektikleri şeyleri tatmin içindir. O Mustafa Kemal sizsiniz, hepinizsiniz. Geçici olmayan, yaşaması ve başarılı olması gereken Mustafa Kemal odur!
MUSTAFA KEMAL ATATÜRK
MUSTAFA KEMAL ATATÜRK
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)