2 Mart 2011 Çarşamba

Ayşe Özyılmazel

Blog'uma dokunma!

Biz "dokunma" desek ne fark eder ki.
Önümüz arkamız sağımız solumuz "yasak".
Damlaya damlaya göl oluyor. Karışılmadık, dokunulmadık yerimiz kalmıyor. Sözüm ona yasak masak yok, mecburiyetten düzenlemeler yapıyorlar hani bizim için.
Peh! Yersen! Bu hızla giderse yasaklayacak bir haltımız kalmayacak zaten.
Şimdi de sıra Google'ın ücretsiz blog servisi Blogspot'ta. Mazeretleri çok, sebepleri çok, "ama"ları çok. Zaten hep bu işi bahanelerle yapmıyorlar mı?
Sözüm ona "daha iyi erişim, daha rahat kullanım" için kapanmış Blogspot.
Ellerinde kapı gibi mahkeme kararları var. Zaten onlar hep kararlılar.
Susturmaya, kıstırmaya, hizaya çekmeye, kalıba sokmaya ölümüne kararlılar.
Google'a erişimde sorun yaşanıyormuş da bilmemneymiş. Tabii zaten bu sorunlar hep benim memleketimde yaşanır, dünya takır takır kullanır.
Blogspot öylesine bir "iç döküm" hizmeti değil ki...
Özellikle gençlerin seslerini duyurdukları, kendilerini anlattıkları, fark yarattıkları, özgürce eleştirdikleri, becerilerini ortaya koydukları çok önemli bir mecra.
Sosyal medyada "Blog'uma dokunma" kampanyası başladı ama ne fayda. Mahkeme kararı çıkmış, bize söz mü düşer. İsteyen istediğini yapıyor, "dokunma" isyanını kim ipler.
Hayatımız belli; aç kapa aç kapa.
Elâlem konuşuyor, tartışıyor, çözüm üretiyor, yaratıyor, yenilerin peşinde koşuyor, gençleri el üstünde taşıyor, sınırları kaldırıyor, biz maşallah aynı; aç kapa aç kapa!
Dekolteni kapa, kuyruk sallama, tahrik etme, baştan çıkarma, fazla konuşma, ona buna dil uzatma, itiraz etme, sus! Sakın cevap verme! Sürüden ol kendin olma, bacaklarını kırarım haaa!
Aç kapa, aç kapa.
"Blog'uma dokunma" diyorsun da ne fayda.
Kim takar seni çocuğum kim? Biraz durumu anla.

Hiç yorum yok: