30 Ağustos 2009 Pazar
29 Ağustos 2009 Cumartesi
27 Ağustos 2009 Perşembe
kanal 24 te....
26 Ağustos 2009 Çarşamba
25 Ağustos 2009 Salı
Pelte hikayesi..annemden
Gülbin arkadaşımdan bir yazı...
“BENİM SİNEMALARIM”
Hafta sonları gündüz matinesine de kardeşimle birlikte giderdik…
Gün içinde sokağa çıksak bile bir dakika gözlerini üzerimizden ayırmamaya çalışan anne- babamız, sinemaya gideceğimiz zaman izin verirler, bunu bir tür eğitim gibi görürlerdi.
Hatırımda kalan 2 sinema salonunun olduğu… Çok yıllar geçti ve 11 yaşımda ayrıldık oradan.
Bir arkadaşım Kâhta’da çocukluğunda, ilçe henüz 10 000 nüfuslu iken ikisi açık hava olmak üzere 3 aile sineması olduğunu, bugün nüfus 60 000 olmasına rağmen hiç sinema salonu olmadığını söyledi!
İstanbul’da 35 sinema salonu kapanmış bu yıl!
Gülbin Demirhan
21 Ağustos 2009 Cuma
13 Ağustos 2009 Perşembe
bebişi olacaklara....
rengarenk

10 Ağustos 2009 Pazartesi
İncitmeyecek kadar uzak,
İncitmeyecek Kadar Uzak, Üşümeyecek Kadar Yakın Olmak.......
Eski zamanların dondurucu bir kışından bütün hayvanlar çok etkilenmiş, büyük kayıplar vermişler.
Ama en çok kayıp veren kirpilermiş.
Çünkü onların pek çok hayvan gibi kalın kürkleri yok, kendilerini sıcak tutması zor olan dikenleri var.
Bu durumdan en az zararla kurtulmak için kirpiler meclisi toplanmış, çözüm aramaya başlamış.
Tartışa tartışa, nihayet geceolunca tüm kirpilerin bir araya toplanmasına, birbirlerine yakın durarak geceyi geçirmelerine karar verilmiş.
Böylece kirpiler birbirlerinin vücut sıcaklığından yararlanacak, aralarındaki hava tedavülünü önleyerek donmaktan kurtulacaklarmış .
İlk geceki deneyimlerinde bunun işe yaradığını görmüşler.
Ama başka bir problem çıkmış ortaya.
Üşüyen kirpiler birbirlerine fazla yaklaştıklarından yaralanmalar gerçekleşmiş.
Daha sonraki gece yaralanma korkusundan birbirlerinden uzak durmuşlar ama bu seferde donmalar meydana gelmiş.
Ne var ki, her gece kâh uzaklaşakâh yakınlaşa, deneye yanıla birbirlerinin vücut sıcaklığından yararlanacak kadar yakın, ancak birbirlerini incitmeyecek kadar uzakdurmayı öğrenmişler.
KISACA ;
Bizim de uzun dikenlerimiz var.
Bunlar hayata karşı filtrelerimiz.
Bazen faydalı, bazen de zararlı.
Çoğu zaman, kimseleri yaklaştırmıyoruz yanımıza.
Filtrelerimizden elemeden kimseleri sokmuyoruz özel dünyamıza.
Ne var ki, sıcaklık ancak yakınlaşmakla mümkün.
Birbirini incitmeyecek kadar uzak, hayatın soğuk zamanlarında üşümeyecek kadar da yakın olmayı öğrenenlerden olabilmek dileğiyle..