Artık dede yer sofrasında ayrı yiyor, hiç bir şey kırmıyor dökmüyordu. Böylece anne de daha az çamaşır yıkıyor, değerli tabaklar da kırılmamış oluyordu.
Yaşlı dede tahta çanakla çorbasını içerken son derece mahcup bir şekilde etrafına bakıyordu. Evin küçük torunu dedesinin bu durumunu tam anlamamış da olsa uzaktan izliyordu.
Bir gün anne ve babası dışarıdayken Hasan eline geçirdiği bir tahta parçasını oymaya başladı. Anne ve babası eve gelince ne yaptığını sorduklarında 'tahta çanak yapıyorum; siz yaşlanınca ben de size vereceğim' dedi.
Anne ve baba bir süre sessizce birbirlerine baktı ve yaptıklarından utandılar, Babalarına kendi rahatları uğruna ne büyük bir utanç verdiklerini anladılar.
Hikâyenin sonu mu? Bir daha o evde ne ayrı sofra kuruldu ne de tahta çanak kullanıldı. Kalan ömürlerini birlik ve mutluluk içinde yaşadılar
Ben niye yayınladım bunu..... Annecim yeni geldide oğlundan aynı durumları yaşamış....örneği çok yakınım olunca canım yandı çok....bende bir hatırlatma olsun istedim okuyanlara....bu dünya böyle işte....besle büyüt karşılığınıda al...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder